Kamu Davası Açılan Kişiye Ne Denir? “Sanık”ın Arka Planı, Bugünü ve Yarını Şunu içtenlikle söyleyeyim: Hukuk metinlerine sığdırdığımız kısa tanımlar bazen hayatın gürültüsüne yetmiyor. “Kamu davası açılan kişiye ne denir?” diye sorunca alınan tek kelimelik yanıt—sanık—doğru ama eksik. O kelimenin gerisinde masumiyet karinesi, dilin gücü, medyanın hızı, dijital delillerin kırılganlığı ve yarının adalet mimarisi var. Gelin, birlikte açalım; sanki bir masa etrafında oturmuşuz gibi, hem merakla hem de dikkatle. TL;DR: Kamu davası açılan kişiye “sanık” denir. İddianamenin mahkemece kabulüyle kovuşturma başlar ve kişi artık “sanık” sıfatını taşır. Öncesi “şüpheli”, mahkûmiyet sonrası “hükümlü”dür. Bugünün meselesi: hızlı medya çağında sanık etiketinin masumiyet…
Yorum BırakGünlük İzler Yazılar
Radar Kamerası Kaç Metreden Görür? — Bir Edebiyatın Gözüyle Mesafe ve Görünürlük Bir kelimenin gözle görülmeyen bir mesafesi vardır. Bir cümlenin yankısı bazen bir şehir kadar uzak, bazen bir bakış kadar yakındır. Radar kameraları da işte bu görünmez mesafelerin çağdaş temsilcileridir; gözüyle değil, yankısıyla görürler. Bir şairin sezgisiyle, bir romancının ayrıntıya olan tutkusu ile bakarsak, “Radar kamerası kaç metreden görür?” sorusu yalnızca teknik bir merak değil, aynı zamanda “insan ne kadar uzağı görebilir?” sorusuna açılan bir edebi penceredir. Mesafenin Estetiği: Görülmek ve Gizlenmek Arasında Bir radar kamerası genellikle 200 ila 1200 metre arası mesafeden hız tespiti yapabilir. Ancak edebiyatın alanında,…
Yorum BırakÖğrenmenin Işığında: Nabi Ekolü Ne Demek? Bir eğitimci olarak, öğrenmenin yalnızca bilgi edinmekten ibaret olmadığını; bireyin dünyayı, kendini ve başkalarını yeniden anlamlandırma süreci olduğunu her fırsatta gözlemliyorum. Öğrenme, insanı dönüştüren bir güçtür; tıpkı Nabi Ekolü’nün 17. yüzyıl Osmanlı kültüründe yaptığı gibi. Bugün, “Nabi ekolü ne demek?” sorusu yalnızca bir edebiyat terimi değildir. Bu kavram, aynı zamanda bir öğrenme biçimi, bir düşünme modeli ve bir pedagojik yaklaşım olarak da okunabilir. Çünkü Nabi’nin çizgisi, insanın hem bireysel gelişimini hem de toplumsal sorumluluğunu merkeze alan bir öğrenme felsefesini temsil eder. Nabi Ekolü’nün Tarihsel Kökeni: Ahlak ve Akıl Temelli Bir Edebî Yönelim Nabi ekolü,…
Yorum BırakGüllaç İçine Ne Konur? Pedagojik Bir Yaklaşım Eğitim dünyasında, öğrenmenin gücü çoğu zaman yetersiz değerlendirilir. Ancak gerçek şu ki, öğrenme sadece bilgi aktarmaktan ibaret değildir; aynı zamanda bir dönüşüm sürecidir. Öğrenme, bireyleri sadece bilgiyle donatmakla kalmaz, onları düşünme biçimlerini, hissettikleri duyguları ve toplumsal ilişkilerini de şekillendirir. Tıpkı bir güllaç gibi, her kültürel deneyim, bir araya gelen farklı bileşenlerin birleşimiyle oluşur. Peki, güllaç içine ne konur? Bu soruyu sadece gastronomik bir açıdan değil, pedagojik bir perspektifle ele alarak, öğrenmenin ve kültürlerin nasıl birleştiğine dair derinlemesine bir keşfe çıkacağız. Güllaç: Gelenekten Modern Hayata Güllaç, Türk mutfağının en nadide tatlılarından biridir ve Ramazan…
Yorum BırakGörmenin Tarihi ve Camın Kırılgan Hafızası İnsanlık tarihi boyunca “daha net görmek” hem fiziksel hem de entelektüel bir arayış olmuştur. Gözlük camı çizikleri, bu arayışın günümüzdeki küçük ama sembolik engellerinden biridir. Camın yüzeyinde oluşan çizikler yalnızca görüş netliğini bozmaz; aynı zamanda bilgiye, dünyaya ve kendimize bakışımızın kırılganlığını da hatırlatır. Antik Roma’da ilk büyüteç taşlarından bugünün yüksek teknoloji kaplamalı lenslerine uzanan süreç, insanın görme deneyimini sürekli olarak geliştirme çabasını yansıtır. Gözlük Camının Evrimi: Tarihsel Bir Arka Plan 14. yüzyıl İtalya’sında ortaya çıkan ilk gözlükler, cam işçiliğinin ve optik bilimin kesişiminden doğmuştu. Zamanla cam, yalnızca bir malzeme değil; insanın algısını biçimlendiren bir…
Yorum BırakGemide Köprü Üstü Neresi? Denizlerin Kalbinde Bir Komuta Noktası Denizcilik dünyasına biraz meraklıysanız ya da bir gemi seyahatinde kaptanın gemiyi nasıl yönettiğini hiç düşündüyseniz, “köprü üstü” terimi mutlaka kulağınıza çalınmıştır. Peki bu gizemli terim tam olarak ne anlama gelir? Gelin, denizlerin ortasında bir geminin beyni sayılan köprü üstünü yakından tanıyalım. Bu yazıda sadece teknik bilgilerle yetinmeyecek, denizcilerin gerçek hayat hikâyeleriyle de bu özel alanın büyüleyici atmosferine tanıklık edeceğiz. Köprü Üstü Nedir? Geminin Beyni ve Komuta Merkezi Tanım: Bir Geminin Kalbi Köprü üstü, bir geminin seyir ve manevra faaliyetlerinin yürütüldüğü, kaptan ve zabitlerin görev yaptığı komuta merkezidir. İngilizce’de “bridge” olarak geçen…
Yorum BırakGöz İçi Mercek Ameliyatı Kaç Günde İyileşir? Toplumsal Gözle Görmek Üzerine Bir Analiz Toplumun iç dinamiklerini anlamaya çalışan bir araştırmacı olarak, her tıbbi deneyimin yalnızca biyolojik bir süreç değil, aynı zamanda sosyolojik bir olgu olduğuna inanıyorum. “Göz içi mercek ameliyatı kaç günde iyileşir?” sorusu, ilk bakışta yalnızca tıbbi bir merak gibi görünür. Oysa bu sorunun ardında, bireyin bedeniyle kurduğu ilişki, toplumsal rollerin şekillendirdiği algılar ve iyileşmeye dair kültürel anlamlar saklıdır. Çünkü görmek yalnızca fiziksel bir eylem değil, toplumsal bir deneyimdir. Sağlık ve Toplum: Bedenden Anlama Uzanan Yol Modern toplumlarda sağlık, yalnızca biyolojik bir norm değil, aynı zamanda toplumsal düzenin sürdürülebilirliğini…
Yorum BırakHiç sabah aç karnına yapılan o küçük parmak delmesinin sonuçlarına merakla baktığınız oldu mu? “Acaba normal mi, yüksek mi, düşük mü?” sorusu pek çok insanın aklını kurcalar. İşte bugün, bu merakı bilimsel bir mercekten geçirip, sade ama etkili bir şekilde yanıtlayacağız: Aç karnına kan şekeri kaç olmalı ve bu rakam bize ne anlatır? Sabah Açlığının Ardındaki Bilim: Glikozun Rolü Glikoz, vücudumuzun en temel enerji kaynağıdır. Beyinden kaslara kadar her hücre, fonksiyonlarını yerine getirmek için glikoza ihtiyaç duyar. Bu yüzden kan şekeri seviyesi, adeta bir sağlık göstergesi gibidir. Özellikle sabah açlık kan şekeri, metabolik sağlığımız hakkında bize çok önemli bilgiler verir.…
Yorum BırakGöreli Olmak Ne Demek? Tarih, Zaman ve Gerçeklik Üzerine Bir Düşünce Yolculuğu Bir tarihçi olarak geçmişi anlamaya çalışırken sık sık şunu fark ederim: hiçbir olay, hiçbir düşünce, hiçbir değer kendi başına mutlak değildir. Her şey bir bağlama, bir döneme, bir topluma ve bir zihniyete göre şekillenir. İşte bu farkındalık bizi “göreli olmak” kavramına götürür. Tarihin akışı, göreceliğin canlı bir kanıtıdır; çünkü insanın zamanı, mekânı ve anlayışı değiştikçe “doğru” da, “yanlış” da yeniden tanımlanır. Göreli Olmak Nedir? Kavramsal Bir Bakış Göreli olmak ya da diğer adıyla “izafiyet”, bir şeyin anlamının veya değerinin başka bir şeye bağlı olarak değiştiği düşüncesidir. Bu, hem…
Yorum BırakElif Lâm Takısı Nasıl Okunur? Harflerden Anlamlara, Toplumsal Bir Yolculuk Bazı konular vardır ki, ilk bakışta sadece dilbilgisi ya da kural gibi görünür ama aslında çok daha derin anlamlar taşır. “Elif Lâm takısı nasıl okunur?” sorusu da onlardan biridir. Kur’an’ın bazı surelerinin başında yer alan bu harfler, sadece Arap diline ait bir özellik değil; anlam, kimlik ve çeşitlilik üzerine düşünmemize vesile olan bir semboldür. Gelin, bu konuyu sadece dil açısından değil, toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet penceresinden birlikte inceleyelim. Elif Lâm Takısının Anlamı ve Okunuşu Elif Lâm takısı, Arapça’da genellikle belirli bir ismi vurgulamak veya “belirlilik” kazandırmak için kullanılır.…
Yorum Bırak