İçeriğe geç

Kanuni Esasi hangi Meşrutiyet ?

Kanuni Esasi Hangi Meşrutiyet? Farklı Bakış Açılarıyla Derinlemesine Bir Analiz

Tarihe meraklı biri olarak, farklı fikirleri yan yana koyup tartışmayı her zaman ilginç bulmuşumdur. Hele ki konu Osmanlı’nın anayasal düzeninin temellerini atan Kanuni Esasi gibi kritik bir belge olunca, bu tartışma daha da anlamlı hâle geliyor. Bugün, Kanuni Esasi’nin hangi Meşrutiyet dönemine ait olduğunu ve bu meseleye dair farklı bakış açılarını, hem objektif hem de duygusal yönleriyle ele alalım. Belki de sonunda siz de kendi yorumunuzu paylaşmak istersiniz, ne dersiniz?

Kanuni Esasi ve Osmanlı’da Meşrutiyetin Doğuşu

Kanuni Esasi, 23 Aralık 1876’da ilan edilen ve Osmanlı Devleti’nin ilk anayasası olarak tarihe geçen temel hukuk belgesidir. Bu anayasa, II. Abdülhamid döneminde yürürlüğe girdi ve Osmanlı’da anayasal monarşi düzenine geçişin kapılarını araladı. Bu nedenle Kanuni Esasi, doğrudan olarak I. Meşrutiyet ile ilişkilidir.

Ancak iş burada bitmiyor. 1878’de askıya alınan anayasa, 1908’de II. Meşrutiyet’in ilanıyla yeniden yürürlüğe girdi ve bazı değişikliklere uğradı. Bu durum, tarihçiler arasında “Kanuni Esasi yalnızca I. Meşrutiyet’e mi aittir, yoksa II. Meşrutiyet’in de anayasası mıdır?” sorusunu beraberinde getirdi. İşte bu soruya verilen cevaplar, bakış açısına göre değişiyor.

Erkeklerin Objektif ve Tarihsel Yaklaşımı

Bazı tarihçiler ve siyaset bilimciler, daha çok objektif verilere ve siyasi süreçlere odaklanarak meseleyi teknik açıdan değerlendirir. Bu bakış açısına göre Kanuni Esasi, Osmanlı’nın ilk anayasal belgesi olarak I. Meşrutiyet’in ürünüdür. Çünkü:

  • 1876’da ilan edilmiş ve ilk kez o dönemde yürürlüğe girmiştir.
  • Meclis-i Mebusan ve Meclis-i Ayan gibi kurumlar ilk kez bu dönemde kurulmuştur.
  • II. Meşrutiyet, aslında mevcut anayasanın devamı ve revizyonudur; tamamen yeni bir anayasa değildir.

Bu yaklaşımda olanlar, tarihî olayları kronolojik sıraya ve hukuki belgelere göre yorumlamayı tercih eder. Onlara göre Kanuni Esasi’nin “doğum yeri” I. Meşrutiyet’tir, II. Meşrutiyet ise bu doğumu yeniden canlandıran bir süreçtir.

Kadınların Duygusal ve Toplumsal Perspektifi

Öte yandan bazı araştırmacılar, özellikle toplumsal tarih ve cinsiyet odaklı çalışanlar, konuyu daha duygusal ve insan merkezli bir çerçeveden değerlendirir. Onlara göre Kanuni Esasi sadece bir belge değil, Osmanlı toplumunun özgürlük, temsil ve eşitlik taleplerinin bir sembolüdür. Bu nedenle onun etkisini yalnızca 1876 ile sınırlamak doğru olmaz.

Bu bakış açısından hareketle Kanuni Esasi, II. Meşrutiyet döneminde yeniden hayat bulan ve anlam kazanan bir metindir. Çünkü:

  • 1908’de halkın katılımı ve toplumsal hareketlerin baskısıyla tekrar yürürlüğe konmuştur.
  • Bu dönemde anayasa, genişleyen hak ve özgürlüklerle daha demokratik bir nitelik kazanmıştır.
  • Toplumun farklı kesimlerinde anayasal düzenin benimsenmesi II. Meşrutiyet yıllarında yaygınlaşmıştır.

Bu nedenle, bu yaklaşımı benimseyenler Kanuni Esasi’nin hem bir doğuş belgesi (I. Meşrutiyet) hem de bir yeniden doğuş simgesi (II. Meşrutiyet) olduğunu savunur.

İki Yaklaşımın Kesiştiği Nokta

Aslında iki tarafın da ortak bir noktası var: Kanuni Esasi, Osmanlı’da mutlak monarşiden anayasal düzene geçişin temel taşıdır. I. Meşrutiyet, bu taşın ilk kez yerine konduğu andır; II. Meşrutiyet ise onun güçlendirilip halkla bütünleştirildiği dönemdir. Bu nedenle Kanuni Esasi, Osmanlı modernleşme tarihinde çift yönlü bir anlam taşır.

Tartışmaya Açık Sorular

Peki siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

  • Kanuni Esasi’yi yalnızca I. Meşrutiyet’in ürünü olarak görmek mi gerekir?
  • Yoksa II. Meşrutiyet’teki değişikliklerle birlikte yeni bir kimlik kazandığını mı savunmalıyız?
  • Bir anayasanın kimliğini belirleyen şey onun ilan edildiği tarih midir, yoksa toplumsal etkisi mi?

Sonuç: Anayasanın Ötesinde Bir Anlam

Kanuni Esasi, sadece bir hukuk belgesi değil, Osmanlı toplumunun değişim ve dönüşüm isteğinin somutlaşmış hâlidir. Onu tek bir döneme sıkıştırmak, bu tarihi belgeye yüklediğimiz anlamı daraltır. Belki de en doğrusu, onu hem I. Meşrutiyet’in ürünü hem de II. Meşrutiyet’in yeniden doğuş sembolü olarak görmek… Çünkü tarih, çoğu zaman tek bir doğruyu değil, birden fazla doğruyu aynı potada eriterek ilerler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mecidiyeköy escort
Sitemap
prop money