Beynin Elektriksel Aktivite Bozukluğu: Bir Gençlik Hikâyesi
Kayseri’de Bir Akşam
Kayseri’nin sokaklarında rüzgar hafifçe esiyor. Akşam güneşi sarı ışıklarla vurgularken, ben burada, kendi dünyamda, düşüncelerimle boğuşarak ilerliyorum. 25 yaşında, bol bol günlük tutan, duygusal bir genç olarak, her anın bir anlam taşıdığını hissediyorum. Ama işte, bazen bir şeylerin eksik olduğunu da içimde derinden hissediyorum. Bu yazıyı yazarken, o eksikliği tam olarak tanımlamaya çalışıyorum.
Beynimdeki bir şeyler beni rahatsız ediyor ama ne olduğunu tam olarak anlayamıyorum. Geçen gün, bir arkadaşımla kahve içerken, garip bir şekilde kelimeleri doğru telaffuz edemediğimi fark ettim. Başımda bir ağırlık vardı, bir türlü net düşünemiyordum. Ama işin ilginç yanı, bu hissi daha önce de birkaç kez yaşadım. Bazen çok heyecanlı olduğumda ya da stresli hissettiğimde, beynim bana oyun oynar gibi olur. Her şeyin bulanıklaştığı, düşüncelerin peşinden koşarken kendi kendime kaybolduğum anlar…
Beynin Elektriksel Aktivite Bozukluğu: Ne Oluyor?
Beynimizin içindeki elektriksel aktiviteyi hiç düşündünüz mü? Hepimiz biliyoruz ki, beyin, sinir hücreleri arasında elektriksel sinyallerle iletişim kurar. Ama bazen, bu sinyaller düzgün bir şekilde gitmez. İşte buna “beynin elektriksel aktivite bozukluğu” deniyor. Elektriksel aktivitelerdeki bozukluklar, düşünce süreçlerini, duyguları ve fiziksel hareketleri etkileyebilir. Bu, bazen epilepsi gibi nörolojik hastalıkların bir sonucu olabilir ya da sadece stres, anksiyete gibi geçici durumlardan kaynaklanabilir.
Bir an için kendimi çok yakından gözlemliyorum. O günkü yaşadığım o garip, bulanık düşünceleri hatırlıyorum ve aklıma geliyor: Belki de bu, beyin içerisindeki elektriksel akışta bir sorun olmasından kaynaklanıyordur. Hani bazen zihnimizin ortasında elektriksel bir çarpılma gibi hissederiz ya, işte tam olarak o.
O Anki Durumum: Kaybolan Düşünceler
Beynimin her an aktive olduğu bir dünyada, düşüncelerimi net bir şekilde ifade edebilmek istiyorum. Ama bir türlü kelimeler bana yaklaşmıyor. Bazen bir şeyi anlamaya çalışırken, sanki zihnimde bir şimşek çakıyormuş gibi hissetmeye başlıyorum. O anlarda, bir anda her şeyin karmaşık ve anlamsız hale geldiğini hissediyorum. Beynimde bir kaos var, ama bu kaosu anlamaya çalışmak daha da zorlaştırıyor.
O gün kahvede, biraz olsun rahatlamak isterken, birden başımda beliren o garip tıkanıklık, aslında beynimdeki elektriksel aktiviteyi hissetmeme neden olmuştu. Sanki sinirlerim doğru bir şekilde bağlanmamış gibi. Aslında, beynim bana yanlış sinyaller gönderiyordu. Sonrasında, internetten okuduğum yazılarda, elektriksel aktivite bozukluğunun insanın ruh halini nasıl etkileyebileceğini, anksiyeteyi, depresyonu tetikleyebileceğini öğrenince biraz daha rahatladım. Bu, yalnız olmadığımı anlamama yardımcı oldu.
O Zaman, Bir Şeyleri Düzeltmek Gerek
Yavaşça anlamaya başlıyorum: Benim beynimdeki elektriksel bozukluk, sadece bir anlık bir şey değilmiş. Aslında, bir tür denetim eksikliği gibi. Kendi kendimi kaybettiğim, düşüncelerimi yönetemediğim o anlar, hep beynimdeki iletişimin tıkanmasından kaynaklanıyor olabilir. Hatta bazen kalp atışlarım hızlanıyor, nefes almak zorlaşıyor. Zihnimdeki elektriksel aktiviteyi bozan bir şeyler oluyor.
Ama her şeyin kötüye gitmediğini biliyorum. Bu tür sorunlar, genellikle tedavi edilebilir. Beynimdeki elektriksel iletişimsizlik biraz daha derinleşirse, elbette bir doktora görünmem gerekecek. Ama şu an, yaşadığım anları doğru şekilde algılayabilmek bile benim için büyük bir adım.
O an, kaybolan düşüncelerimin yerine umut geliyor. Kendimi güçsüz hissettiğimde, beynimdeki bu bozukluğu bir fırsat olarak görmeye çalışıyorum. Düşüncelerimle barış yaparak, beynimdeki bu elektriksel kaosu düzene sokmanın yollarını bulabilirim.
Sonuç: Bu Bir Başlangıç
Hayat bazen karmaşık olabilir, ama beynimizdeki elektriksel aktivite bozuklukları gibi sorunlar, bazen daha derin bir anlam taşıyabilir. Bu, sadece bir hastalık değil; aynı zamanda kendini tanıma yolculuğunun bir parçası. Yaşadığım her anı daha iyi anlamaya başladıkça, beynimin de bana nasıl yardımcı olabileceğini keşfetmeye başlıyorum. Elektriksel aktivitelerin bozulması, belki de hayatın ne kadar hassas olduğunu anlamama neden oluyordur.
Bir gün, belki beynim bana tamamen net sinyaller gönderecek. O zamana kadar, bu yolculuğu kabul ediyorum, çünkü her bozukluk, aslında bir anlamda hayatın kendisidir.